top of page
Search
Begum Makinacı

Ağla, devam et...

Uzm. Psk. Işın Şanlı


Anne babalarla görüşmelerim sırasında onlara sıkça sorduğum bir soru var:


“Çocuğunuzun ağlaması karşısında siz kendinizi nasıl hissediyorsunuz?”.

Çocuğun ağlamasının anne babada harekete geçirdiği duygular genellikle kaygı, kızgınlık, yetersizlik, suçluluk gibi baş etmesi güç duygular oluyor. Bu yüzden de çocuğun ağlamasına izin vermek, hatta bunu teşvik etmek anne babalar için pek de kolay olmuyor. Bununla birlikte ağlama davranışı çocukta çok önemli ihtiyaçlara hizmet ediyor. Bu yazıda bunlardan bahsedeceğim.


Ağlamak bebeklik döneminde anne babaya ihtiyaçları anlatmanın yoludur. Bunu bilmek anne babaların ağlamayı daha kolay kabullenmesini sağlar. Ancak bebekler bazen de ihtiyaçları karşılandığı halde ağlamaya devam ederler. Çünkü bu türden ağlamalar bebeğin daha önceden birikmiş olan duygularını boşaltma ve rahatlama yoludur. Bu yüzden de çocuk konuşabilmeyi, ihtiyaçlarını konuşarak iletebilmeyi öğrendikten sonra da bu türden ağlamalar hemen ortadan kalkmayabilir. Çocuklar kendilerine acı veren duyguları bir şekilde ifade etmeye ve böylece bu duygularını hafifletmeye ihtiyaç duyarlar. Ağlamak da çocukların bu ihtiyacını karşılar.


Çocuğun hayatında acı veren duyguların oluşmasına sebep olabilecek birçok şey vardır. Bazen anne baba ve diğer yetişkinler, istemeden de olsa bu duyguların oluşmasına neden olabilirler. Yetişkinler tarafından azarlanmak, alay edilmek, yargılanmak, aşağılanmak veya anlaşılmamak çocuklar için acı vericidir. Çocuğun temel ihtiyaçları olan güvenlik, sevgi, sarılma, dokunma ve yakınlık çocuğa verilmediğinde de çocuklar acı verici duygular yaşarlar. Ancak sebep her zaman anne babaların tutumları değildir. Çocukların hayatlarındaki bazı duygular ise hayat koşullarından kaynaklanır. Örneğin hastalık, yaralanma, alınan kötü haberler. Bunlar travmatik olaylar olmasa da çocukta acı veren duyguların birikmesine neden olur. Bir diğer neden ise bebeklikten gelen birikimlerdir. Doğum travması, bebeklikte karşılanmayan ihtiyaçlar yine acı veren duyguların ve gerginliklerin birikmesine ve çocukluğa taşınmasına neden olur.


Görüldüğü gibi, çocuğun ağlamasının nedenlerinden bazıları daha açıkken bazılarının kaynağını o anda tahmin etmeniz imkansızdır. Bununla birlikte söylemekte fayda var ki, çocuğunuzun neden ağladığını bilmeniz şart değildir. Önemli olan ona acı veren duygular olduğunu kabullenmenizdir. Dikkat dağıtma, azarlama, ceza, görmezden gelme çocukların ağlaması karşısında verilen en yaygın tepkilerdendir. Bu gibi yaklaşımlar çocuğun gözyaşlarını tutmasını, duygularını yadsımasını ve duygularına ket vurmasını sağlar. Böylece çocuk kendisini iyileştirme yolu olan ağlamadan mahrum kalmış olur. Bunun yerine ağlayan çocuğa kabullenici bir tutumla yaklaşmak mümkündür. Çocuk ağladığında ona “üzgün olduğunu görüyorum” veya “ağlamaya ihtiyacın olduğunu görüyorum” diyerek acısını kabul etmek çocuğun duygusunun farkına varmasına yardım edecektir. Hiçbir şey söylemeden sadece yanında kalabilir veya onu anladığınızı yüz ifadenizle de gösterebilirsiniz.


Bebeklikte, ağlayan bebeği kucağa alarak fiziksel yakınlık sağlamak önemlidir. Çocuk büyüdükçe her ağladığında kucağa almaya ihtiyaç kalmaz. Kucağa almadan da onu anladığınızı ve yanında olduğunuzu gösterebilirsiniz. Anne babalar, ağlayan çocuğa ilgi göstermenin onun daha fazla ve daha sık ağlamasına neden olacağını düşündükleri için bazen ilgi göstermekten kaçınırlar. Ancak bu doğru değildir. Acı veren duygularını güvenli bir ortamda boşaltma imkânı bulan çocuk bu duygular tekrar birikene kadar ağlama ihtiyacı duymayacaktır. Ağlamayı engellemek ise bu duyguların daha çok birikmesine ve dışarı atılamadığı için çocuğa stres vermesine yol açar.


Birçoğumuz ağlamanın “kötü” veya “yanlış” bir şey olduğunu varsayan bir kültür içinde yetiştik. Bu yüzden de bu varsayımı değiştirmek, ağlayan çocuğa daha çok ağlayabilmesi için fırsat vermek pek kolay olmayacaktır. Ancak bunu yaptığınızda göreceksiniz ki ağlaması sonsuza kadar sürmeyecek ve bir süre sonra çocuk rahatlamış, gerginliğini atmış olacak ve neşesine tekrar kavuşacaktır.


322 views0 comments

Recent Posts

See All

Comments


bottom of page