Uzm. Psk. Işın Şanlı
Zorbalık Nedir?
Akran zorbalığı, daha güçlü bir kişinin (veya bir grubun) daha güçsüz pozisyonda olan kişiye uyguladığı saldırgan davranışlara denir. Bu saldırgan davranışlar fiziksel bir zarar vermeyi veya duygusal zarar vermeyi amaçlayabilir. Bu davranışlar itme, vurma, tükürme gibi fiziksel şekilde olabileceği gibi dalga geçme, aşağılama, küçük düşürme, dışlama gibi sözel veya dolaylı yollarla da ortaya çıkabilir. Fiziksel veya sözel fark etmeksizin bunun gibi durumlar yaşayan çocuğun zorbalığa maruz kaldığı söylenebilir.
Çocuklar ve ergenler henüz davranış kontrolü ve sosyal beceriler konusunda yetişkinler kadar yetkin değillerdir. Bu yüzden zaman zaman aralarında anlaşmazlık yaşayabilir, birbirlerine çok da kibar olmayan şekilde davranabilirler. Ancak çocuklar arasında sosyal ilişkide ortaya çıkan her çatışma, her anlaşmazlık da “zorbalık” değildir. Çatışmayla zorbalık arasında çok net bir ayrım vardır. Bir davranışın zorbalık olarak adlandırılması için:
Davranışın kasıtlı olması gerekir. Yani bir çocuk zarar vermeyi amaçlayarak bir davranışta bulunuyorsa zorbalık kapsamına girer. Çocuk eğer diğer çocuğun canının yanacağının veya dışlanmış hissedeceğinin farkında olmadan bir davranışta bulunuyorsa, bu durum zorbalık olarak adlandırılmaz.
Davranışın tekrar eden bir yapısı olması gerekir. Yani tek bir kereye mahsus bir saldırgan davranış yine “zorbalık” olarak adlandırılmaz. Ancak saldırgan davranışlar, aynı kişiyi hedef alan şekilde birden fazla kez yaşan ortada bir zorbalık var demektir.
Arada bir güç dengesizliği olması gerekir. Saldırgan davranışları olan çocuk, fiziksel veya sosyal bakımdan daha güçlü bir pozisyonda ise zorbalıktan bahsedebiliriz. Eşit güçlere çocuklar arasında gerçekleşen sosyal ilişkiler zorbalık tanımının dışında kalır.
Bu farklar, akran ilişkilerinde yaşanan çatışma ve anlaşmazlıkları anlamada yetişkinler tarafından dikkatle değerlendirilmelidir.
Zorbalık çeşitli şekillerde görülebilir ve hangi şekilde gerçekleşirse gerçekleşsin, maruz kalan çocuk üzerinde önemli duygusal zorluklar yaratır.
Zorbalık şu dört başlık altında toplanabilir:
Fiziksel zorbalık: itmek, vurmak vb.
Sözel zorbalık: lakap takmak, dalga geçmek vb.
İlişkisel zorbalık: hakkında dedikodu çıkarmak, dışlamak, yalnız bırakmak vb.
Siber zorbalık: rahatsız edici mesajlar, resimler yollamak vb.
Zorbalığın Etkileri Nelerdir?
Zorbalığın, hem maruz kalan çocuk üzerinde hem de zorbalığı uygulayan çocuk üzerinde bazı etkileri vardır.
Zorbalığa uğrayan çocuklarda sıkça görülen zorluklar:
Depresyon ve kaygı ile ilişkili güçlükler, yeme bozuklukları, intihar düşünceleri,
Karın ağrısı, baş ağrısı, uyku problemleri, yatak ıslatma, yorgunluk ve halsizlik gibi fiziksel belirtiler,
Dikkat dağınıklığı, ders notlarında düşüş, okula gitme veya derse girme konusunda isteksizlikler gibi akademik alanda ortaya çıkan zorlanmalar.
Zorbaca davranan çocuklarda sıkça görülen zorluklar ise şunlardır:
Alkol, sigara gibi madde kullanımına yönelme,
Okul performansında düşme ve okul ile ilgili algısının olumsuz yönde bozulması,
Sağlıklı ilişkiler kurma ve sürdürme becerilerinin gelişmemesi.
Akran Zorbalığı Nasıl Önlenebilir?
Akran zorbalığını önlemede yetişkinlerin oldukça kritik bir rolü vardır. Çocuk ve ergenlerin sosyal ilişkilerinde yaşadıkları gündelik çatışma ve anlaşmazlıklardan farklı olarak zorbalık söz konusu olduğunda yetişkinlerin doğrudan müdahil olmasına ve önlemler almasına ihtiyaç vardır.
Bu konuda bir uzman desteği durumun doğru tespit edilmesi için önemlidir. Eğer zorbalık okulda gerçekleşiyorsa sınıf öğretmeni ve rehberlik birimleri aile ile birlikte çalışmalı ve ortamda bulunan, zorbalıktan etkilenen tüm çocuklara sosyal ve duygusal destek sağlamalıdır.
Okullarda gittikçe yaygınlaşan zorbalık önleme programları hem çocukların bilgilendirilmesi, hem de öğretmenlerin daha hazırlıklı hale gelmesi açısında akran zorbalığını önlemede iyi bir yoldur.
Eğer çocuğunuzun okulda akran zorbalığına uğradığını, zorbaca davrandığını veya arkadaşlarının zorbalığa uğramasına seyirci olarak maruz kaldığını düşünüyorsanız okul ile iletişim ve işbirliğine geçmek çözümün ilk adımı olacaktır.
Comments