Yazı: Psk. İlayda Altunören
LGBTİQ, kişilerin cinsel kimlikleri ve cinsel yönelimleri hakkında bir terimdir. Heteroseksüellikle aynı şekilde ele alınması gereken bir varoluştur. Yani tedavi gerektirmez, değiştirilemez. Bir ruhsal bozukluk olarak tanımlanamaz ve bilimsel olmayan girişimler etik değildir. LGBTİQ bireyler ayrımcılığa, homofobik, transfobik söylemlere ve toplumsal cinsiyet eşitliğinden uzak, psikolojik şiddet niteliği taşıyan dışlayıcı tutumlara sıklıkla maruz kalmaktadır. Bu nedenle LGBTİQ bireylerin bedene yabancılaşma, suçlu hissetme, değersiz hissetme, depresyon, anksiyete, yalnızlık, aşağılık kompleksi, ait hissedememe, intihar düşünceleri ve psikolojik stres yaşama gibi olasılıkları fazlalaşmaktadır.
Ayrımcılığa maruz kalan kişi ve grupların haklarını savunan bir yerde olmak, toplumsal eşitlik ve adalet için şarttır. LGBTİQ bireylerin varoluşları ya da kimlikleri bir hastalık değildir; ancak görüldüğü gibi ruhsal sağlık sorunları yaşayabilmektedirler. Bu nedenle psikologlar, eşcinsel, biseksüel, transseksüel ve queer olarak cinsel kimliğini tanımlayan LGBTİQ bireylerin hayatındaki psikolojik sağlığı konusunda özel olarak eğitilen uzmanlar olmalıdır. Bu uzmanlar ayrımcılık, homofobi ve dışlanma nedeniyle maruz kaldıkları zorlukları anlamalı ve bireysel tedaviler sunmalıdır.
Bu tedaviler, bireysel terapi, aile terapisi, çift terapisi ve grup terapisi şeklinde sunulabilir. Bireysel terapi, LGBTİQ bireylerin bireysel deneyimlerini, düşüncelerini, hislerini ele almalarına ve kimlikleri ile barışık olmalarına yardımcı olur. Çift terapisi, LGBTİQ çiftlerin ilişki dinamikleri üzerine odaklanır ve iletişim becerilerinin gelişmesini destekler. Aile terapisi, ailelerin çocuklarının cinsiyet kimliği konusundaki süreçlerine destek sunarak, aile içi ilişkileri iyileştirir. Grup terapileri ise kendileriyle aynı deneyimlere sahip kişilerle bir araya gelerek destek almalarına ve aidiyet duygularının yükselmesine olanak sağlar.
Tek eşitlik ilkesi tüm insanların doğuştan sahip oldukları hak ve özgürlüklerdir; herkesin farklılıklarını kabul etmesi ve farklılıklara saygı göstermesi gerektiğini vurgular. Bu ilkeye göre, bir kişi diğerinden herhangi bir sebeple ayrımcılığa maruz kalmamalıdır. Dolayısıyla LGBTİQ bireylerin ayrımcılık, dışlanma veya homofobi ile karşılaştıklarında hukuki haklarının da korunması gerekmektedir. LGBTİQ bireylerin insan hakları ve özgürlükleri, herkesin sahip olduğu doğal yaşam haklarıdır ve bu hakların korunması toplumsal adaletin sağlanması açısından son derece önemlidir. Toplumsal dışlanma sebebiyle kendini ‘öteki’ olarak hisseden ve toplum tarafından bu düşüncesi sürekli pekiştirilen bir kişi, hepimizin şiddet karşısında verdiğimiz insani tepkileri verir.
Psikolojik destek talebinde bulunan LGBTİQ bireylerle çalışırken; cinsiyet yöneliminin heteroseksüellik olmamasının bir ruh sağlığı sorunu olmadığının altını çizmek, toplumda da ayrımcılığa maruz kalınmaması adına farkındalık oluşturmak ve tek eşitlik ilkesinden şaşmamak önemli noktalardır. Psikolojik destek alan LGBTİQ bir kişi de sürecin tüm bu ilkelerle yürütüldüğünden emin olma hakkına sahiptir.
Comments