Yazı: Uzm. Psk. Işın Şanlı
Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB), halk arasında “takıntı hastalığı” olarak da bilinir. Genel kanının aksine sık görülen bir psikolojik problemdir. Eskiden toplumda çok daha nadir görüldüğüne inanılırdı, ancak güncel araştırmalar genel nüfusun yaklaşık %3’ünde görüldüğüne işaret ediyor. Bu da azımsanmayacak sayıda kişinin OKB’ye sahip olduğu anlamına geliyor.
OKB’yi oluşturan iki unsur vardır: obsesyon adı verilen takıntılı düşünce, fikir ve dürtüler ile kompulsiyon adı verilen yineleyici davranışlar ve zihinsel eylemler.
Birçok insan yaşamının belirli dönemlerinde kontrol edemediği ve kendine yabancı düşünce, fikir ve dürtülere sahip olabilir. Ancak bunlara sahip olmanız obsesif kompulsif bozukluğa sahip olduğunuz anlamına gelmez. OKB’de görülen obsesyonlar daha uzun süreli, benliğe daha fazla yabancıdır, zihinden kolay atılamaz ve kişinin toplumsal işlevselliğini önemli ölçüde bozan belirgin sıkıntılara yol açar. Toplumsal işlevselliği etkilemeyen düzeydeki düşünce, fikir ve dürtüler OKB kapsamına girmez. Kişinin düşünce ve davranışlarının OKB olarak tanımlanabilmesi için:
Günlük işleyişini bozması
Kişinin kontrolü dışında gerçekleşmesi
Keyif vermemesi
Kişinin iş hayatı, sosyal hayat veya önemli bir işlevsellik alanını sekteye uğratıyor olması gerekir.
Evine hırsız gireceğine dair obsesif korkuları olan bir kişinin evden ayrılmadan önce tüm kapı ve pencereleri defalarca kontrol etme ihtiyacı duyması nedeniyle düzenli olarak işine geç kalması veya yediği yemeklerin içinde pislik olacağına dair obsesif korkuları olan bir kişinin yemek yeme ve sıvı alımını azaltması OKB’ye örnek verilebilir.
OKB, çeşitli şekillerde ortaya çıkabilir. Ancak sıklıkla görülen obsesyon ve kompulsiyonları şu dört kategori altında toplayabiliriz:
Kontrol etme: Kapı kilitleri, ocak, fırın, elektrik düğmelerini tekrar tekrar kontrol etmek, veya gebe olduğu veya bir hastalığa sahip olduğu şüphesi ile tekrar tekrar testlere girmek örnek verilebilir.
Bulaşma: Virüs, pislik, idrar, dışkı ve bakteri gibi maddelerin bulaşmasına dair tekrar eden düşünceler ve bu obsesyonları bastırmak amacı ile geliştirilen temizlik davranışları örnek verilebilir.
Simetri ve düzen: Düzenin bozulmasının yarattığı kaygı ve bu kaygıyı kontrol etme amacı ile geliştirilen düzenleme, sıralama, simetrik hale getirme davranışları örnek verilebilir,
Kuşku: Bir işin yapılıp yapılmadığından abartılı şekilde kuşku duyma ve emin olmak için kontrol etme, birine yanlışlıkla zarar verdiğinden kuşku duyma ve emin olmak için geri dönüp kontrol etme davranışları örnek verilebilir.
OKB’nin neden ortaya çıktığı henüz tam olarak bilinmemektedir. Ancak biyolojik, genetik ve çevresel faktörlerin OKB’nin ortaya çıkmasında rol oynadığını biliyoruz. Biyolojik faktörler, vücudun işleyişini sağlayan kimyasal değişimler ve beyin işlevlerini kapsar. Örneğin, OKB’si olan kişilerin serotonin seviyelerinin daha düşük olduğuna işaret eden çalışmalar vardır. OKB’den sorumlu gen henüz tanımlanmamıştır ve bu yöndeki araştırmalar devam etmektedir. Bununla birlikte OKB’nin genetik bir bileşeni olduğunu işaret eden araştırmalar mevcut. Çevresel faktörlerin önemli yer tuttuğunu, özellikle stresli hayat olayları, travmalar ve büyüme süreçleri boyunca maruz kalınan anne baba tutumlarının OKB’nin ortaya çıkmasında rol oynadığını biliyoruz.
OKB’nin tedavisinde ilaç tedavisi ve psikoterapinin birleşimi çoğu zaman en etkili sonucu getirir. OKB’nin psikolojik tedavisinde etkili olduğu bilinen birden fazla psikoterapi yaklaşımı vardır. Bilişsel Davranışçı Terapi, Psikodinamik Terapi, Şema Terapi gibi çeşitli terapi ekolleri ile çalışan uzmanlar OKB ile baş etmede size yardımcı olabilirler. Bununla birlikte, psikoterapiden en çok fayda gören kişilere baktığımızda bu kişilerin değişim için en yüksek motivasyona sahip ve terapiye kararlılıkla devam eden kişiler olduklarını görmekteyiz.
Terapiye başlamadan önce şu soruları kendinize sorarak bir ön hazırlık yapabilirsiniz:
Değişimi gerçekten istiyor muyum?
En çok korktuğum şeylerle yüzleşmeye gönüllü müyüm?
Terapi için gereken zaman ve enerjiyi ayırabilecek miyim?
#psikolojikdanışmanlık #kadıköydanışmanlıkmerkezi #uzmanpsikolog #klinikpsikolog #uzmanpsikolog #onlineterapi #çocukpsikolog #psikolojikdanışmanlık #pedagog #aileterapisi #onlinepsikolog #klinikpsikolog #onlineterapist
Comments