Uzm. Psk. Işın Şanlı
Panik atağın kendisi tehlikeli değildir ancak panik atak geçiren insanda “tehlikedeyim” algısı yaratır.
Bunun sebebi beynin acil durum sisteminin esasında ortada olası bir tehlike yokken harekete geçmesidir. Tıpkı tost makinesinin hemen üzerine yerleştirilmiş bir yangın alarmı gibi, olmadık zamanlarda harekete geçer. Yani panik atak bir “yanlış alarm” durumudur.
Panik atak ile kaygı arasında önemli bir ayrım vardır. Kaygı, “ya kötü şeyler başıma gelirse” gibi geleceğe dair bir korku iken; panik atak, “şu anda çok kötü şeyler oluyor” gibi içinde bulunulan anla ilgili bir korkudur. Panik atak yaşayan insanların korkuları çeşitli konular etrafında odaklanabilir. “Ölüyorum, deliriyorum, aklımı kaybediyorum, kontrolümü kaybediyorum” korkunun sıkça odaklandığı düşüncelerdir.
Beyin bir tehlike algıladığı için kaçma tepkisi başlatır. Böylece bedende kaçma tepkisi ile uygun cevaplar oluşur:
Kalp atışlarının hızlanması ve düzensizleşmesi
Terleme
Titreme ve ürperme
Nefes darlığı, boğulma hissi
Göğüste ağrı ve huzursuzluk
Mide bulanması
Baş dönmesi, denge kaybı
Gerçeklikten uzaklaşma hissi
Uyuşukluk veya karıncalanma hissi
Üşüme veya sıcak basması
Panik atak hayati bir tehlike anlamına gelmese de bu bedensel tepkileri deneyimleyen kişinin tehlikede olduğunu hissetmesi oldukça anlaşılır bir durum.
Panik atak neden yaşanır?
Genellikle iki durumda ortaya çıkar. Ya bir “tetikleyici” olaydan sonra, yahut beklenmedik anlarda. Bir tetikleyicinin olduğu durumlarda korkulan bir senaryo vardır. Örneğin, topluluk önünde konuşmaktan aşırı korku duyan bir kişi bir konuşma yapmanın arifesinde panik atak yaşayabilir. Veya uçağa binme korkusu olan bir kişi yolculuktan önce panik atak yaşayabilir. Bir tetikleyicinin olduğu durumlarda, korkulan şey ortadan kalkınca genellikle panik atak durumu da ortadan kaybolur. Ancak ne yazık ki bu kısa vadeli bir çözümdür. Korkulan durumdan kaçınmak, uzun vadeli güçlükleri getirir ve kişi korktuğu durumun aslında güvenli olduğunu hiçbir zaman deneyimleyememiş olur.
Beklenmedik anlarda ortaya çıkan panik ataklar ise, ortada herhangi bir tetikleyici yok gibi görünse de aslında bedensel tepkilerin yanlış yorumlanması ile kişinin “ölüyorum, deliriyorum, kontrolümü kaybediyorum” hissine kapılması sonucunda ortaya çıkar. Zamanla bu insanlar panik atağın kendisinden de korkmaya başlarlar. Örneğin bir nefes daralması veya hızlı kalp atışı “işte yine panik atak olacağım” düşüncelerini başlatır ve bu düşünceler daha fazla nefes daralması ve hızlı kalp atışına sebep olur. Böylece başlayan döngü tırmanmaya devam eder.
Panik atakla baş etmek
Panik atağın nedenini ve mekanizmasını anlamış olmak durumla baş etmek için önemli olsa da yeterli olmaz. Panik atak ile kişinin baş etmesini başarılı şekilde destekleyen psikoterapi yöntemleri mevcuttur. Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) bunlardan bir tanesi. BDT’nin panik atak ve kaygı bozukluklarında etkili bir yöntem olduğunu gösteren birçok araştırma var. BDT problemin kaynağında yatan fiziksel belirtilere, düşünme şekillerine ve davranışlara odaklanarak kişiye yardım etmeyi amaçlar. Panik atağın “tehlikeli” olmaması, kişinin yardım alması gerekmediği anlamına gelmez. Kişi panik ataklarla kendi başına başa çıkamadığını düşünüyorsa bir uzmandan yardım almakta fayda vardır.
Comments